Güncel Haberler

Uzman isimlerden korkutan uyarı! ‘Aşı reddi çok artarsa salgın tehlikesi artabilir’

Sultangazi Haseki Eğitim ve Araştırma Hastanesi Başhekimi Prof. Dr. My Gürsaç Çelik, aşılamanın başta çocuklar olmak üzere tüm toplumun korunması açısından büyük önem taşıdığını vurguladı.

Hastanenin Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Kliniği İdari Müdürü Doç. Dr. Dr. Kamil Şahin ve yenidoğan yoğun bakım ünitesi uzmanı Dr. Dr. Burcu Cebeci, aşının reddedilmesinin ardından uzun süredir görmedikleri vakalarla karşılaşmaya başladıklarını da söyledi. Yeni doğan bebeklerde kızamık ve boğmaca vakalarına rastladıklarını belirten Doç.

“ŞU ANDA PANDEMİ HAKKINDA KONUŞMAK MÜMKÜN DEĞİL”

Vatandaşların Sultangazi Haseki Eğitim ve Araştırma Hastanesi Başhekimi olan doktorların tavsiyelerine kulak vermesi gerektiğini belirten Prof. bin kişi bizi ve sağlık sistemimizi zor durumda bırakabilir, şu anda bir salgından bahsetmek mümkün değil ama aşı reddi sayısı 100 bine ulaşırsa kendimizi böyle bir tehlikeyle karşı karşıya bulabiliriz.

Aşı yaptırmamak insanların tercihi olabilir ancak aşı olmayan çocukları çevredeki diğer çocuklarla temasa geçerse diğer çocukları da risk altına sokacaktır. Belki onlar bunu hiç bilmiyorlar ve biz sağlık çalışanlarının amacı bunu duyurmak. Lütfen duyarlı olalım, aşıları zamanında yaptıralım, çocuklarımızı, diğer çocukları ve toplumu koruyalım. Gelecekte yaşanabilecek sorunları ya da bunun sağlık sistemimize getireceği yükü göz önünde bulundurarak bunu soruyorum. Aşılama programı yenidoğan döneminde başlamadığından yetişkinlerin de bu dönemde aşılanması gerekmektedir. Yenidoğanların korunması yetişkinlerin aşılanmasına bağlıdır. “Herkes çocukluk döneminde aşı olursa ve koza stratejisiyle yakınları da aşılanırsa yetişkin aşısından bahsediyoruz, ancak o zaman o yeni doğanları koruyabiliriz” dedi.

Yoğun bakımda aşısı yapılmamış, ölüm riski bulunan 11 aylık bir hastamız var” dedi.

Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Kliniği İdari Müdürü Doç. Dr., aşı red oranının artması durumunda birçok salgının ortaya çıkabileceğini ve olumsuz sonuçların ortaya çıkabileceğini söyledi. Dr. Kamil Şahin, sözlerine şöyle devam etti: “Önceki yıllarda çok sık görmediğimiz kızamık vakaları maalesef ara sıra yaşanıyor. Bunların bir kısmı aşılanmamış hastalar ve Türkiye’de 30 bine ulaşan aşı reddi nedeniyle biz de aşı yaptırmaya başladık. ara sıra da olsa bu vakaları görmeye başladık. Korunmanın tek yolu hastalığa yakalanmak.” Bağışıklık sağlamak için, aksi takdirde aşı olacaksınız. Küçük bir enjeksiyonla aslında öldürücü olabilecek ve çok kötü sonuçlar doğurabilecek hastalıklara karşı korunmuş olursunuz. Kızamıktan bahsedecek olursak, kızamık hastası bir hasta koridordan öksürerek geçerse vakaların %90’ında aşılanmamış kişilere bulaştıracaktır. Maalesef hastalığın nasıl ilerleyeceği belli değil. Vakaların yüzde 30’unda “Zatürreye kadar giden vakalar olabiliyor, maalesef ölümle sonuçlanan vakalar da var. Aşı retleri artmamalı, aileler bunların önemini bilip aşı yaptırmalı. Kızamık da aynı şekilde başlıyor.” grip, ateş, öksürük, burun akıntısı, gözlerde kızarıklık ve maalesef bu dönemde bulaşmaya devam ediyor.” Aileler ‘çocuğum grip oldu’ diyerek okula gönderiyor ama 4-5 gün sonra kızarıklıklar çıkıyor. Duyarlı bireylerin sayısı çok ise temas ettiği herkese bulaşır ve hızla yayılmasına neden olur. Anne aşılanmış veya aşılanmışsa anneden geçen antikorlar bebekleri 3 ila 9 ay arasında koruyabilir ancak bu her bebek için farklı olabilir. Erken doğanlarda bu koruma daha azdır. Ancak annenin aşı yaptırmaması durumunda yenidoğan döneminde de kızamık görülebilmektedir ki bu durum boğmacadan farklı ve daha nadir görülmektedir. Hastanemizde boğmaca ve kızamık vakaları kaydedildi. Şu anda kliniğimizde henüz aşısı yapılmamış, yoğun bakımda ölüm riski devam eden 11 aylık bir hastamız var. “Aşı reddi çok artarsa ​​Türk toplumunda gelecekte birçok salgın görebiliriz ve çok sayıda çocuk ölebilir.”

“Boğmaca tanısı almış iki vakamız oldu”

Yenidoğan yoğun bakım ünitesi uzmanı şu uyarıda bulundu: “Kış dönemi aslında özellikle enfeksiyon hastalıkları açısından pediatrik grupta vaka sayısının en fazla olduğu dönemdir.” Burcu Cebeci, şunları söyledi: “Üst solunum yolu enfeksiyonlarına neden olan birçok hastalığın belirtileri birbiriyle karıştırılabilir ancak boğmacanın özelliği, diğerlerinin yanı sıra çok inatçı, boğucu bir öksürük ile ortaya çıkmasıdır ve bu durum Şiddetli hipoksiye neden olabilecek solunum yolu hastalıklarının durmasına neden olur. Boğmaca şimdiye kadar yenidoğan döneminde çok sık karşılaştığımız bir hastalık değildi ama bu yıl 2 kez boğmaca tanısıyla yoğun bakıma başvurduk. Ne yazık ki yaş aralığı azaldıkça hastalığın klinik seyri ve ölüm riski de ters orantılı olarak artmaktadır. Sadece prematüre bebeklerin değil, zamanında doğmuş bebeklerin de risk altında olduğunu söyleyebiliriz. Daha sonra bu hastalıkların nelere yol açabileceğini gösterip hastalıkları açıkladığımızda aslında hepimiz pişman oluyoruz ve sonra bu düşüncemizden vazgeçip çocuklarımızı gerekli merkezlere tekrar aşı yaptırmaya gönderiyoruz. Aslında buradaki en büyük sorun; “Bu hastalıklara karşı aşı olduğumuz ve daha önce hiç görmediğimiz için sonuçlarını net olarak bilmiyorlar” dedi.

2

“HİÇ GÖRMEDİĞİMİZ VAKALARI GÖRMEYE BAŞLADIK”

Doktor, çocukların yaşı küçüldükçe yandaş hastalık riskinin arttığını söyledi. Cebeci, şöyle konuştu: “Özellikle yenidoğan döneminde yüzde 60-70’lere varan ölüm oranları rapor edildi. Şu anda bir bebeğimiz klinik durumu kötüleştiği için solunum cihazına bağlı olarak takip ediyoruz. Belli bir rakamı aştığımızda ise solunum cihazına bağlı olarak takip ediyoruz. hayır Ancak engelleme ihtimali yok.Yaklaşık 4-5 yıl öncesine kadar neredeyse hiç boğmaca vakası görmüyorduk, son yıllarda aşı reddi vakalarının artmasıyla birlikte yavaş yavaş vakalar görmeye başladık. Daha önce hiç görülmemiş. Ölüm olmasa bile çocuk çok ağır akciğer yetmezliğine girerse oksijen bağımlılığı, solunum cihazında evde bakım veya ömür boyu süren kronik akciğer hastalığı gibi komplikasyonlar ortaya çıkabilir. Çünkü yenidoğanlarımızı aşı yaparak koruyamayız. Takvimin öngördüğü yaşta olmadıkları için en önemli silahımız ailelerinden başlayarak çevreleridir ve onları koruyarak hastalıkları önleme imkanımız vardır. Hiçbir aile “Çocuğuma bir şey olmaz” demekle yetinmemeli, bu risk herkes için geçerli. Bu bebekleri temas izolasyonlu bireysel küvözlere yerleştirerek takip ediyoruz. Elbette bu koşulların sağlandığı oda sayısı ve temas izolasyonunun her ünitede belli bir kapasitesi vardır. Dolayısıyla vaka sayısı arttıkça bu hastaların bakımı, kalış süresi ve tedavi süresine bağlı olarak birimlerin bu çocukları tahsis edecek yer konusunda sorun yaşaması kuvvetle muhtemel. . “Özellikle temas izolasyonu gerektiren negatif basınçlı çocukların özel giyinmesi, maske takması ve bakıma alınması gerekiyor” dedi.

(İHA)

Günün önemli manşetleri
ANA SAYFAYA DÖNMEK İÇİN BURAYA TIKLAYIN
Sosyal medyada paylaştı!  Kılıçdaroğlu ile imzalanan anlaşmanın fotoğrafları ilk kez ortaya çıktıSosyal medyada paylaştı! Kılıçdaroğlu ile imzalanan anlaşmanın fotoğrafları ilk kez ortaya çıktı
Yıllar önce yok edilmişlerdi!  geri geliyorlarYıllar önce yok edilmişlerdi! geri geliyorlar
Fatih Altaylı'nın sözleri çok konuşuldu!  Olayı şöyle anlattı: Fatih Altaylı’nın sözleri çok konuşuldu! Olayı şöyle anlattı: “Artık Akşener’i kandırmamalılar”

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu
Antalya Haber